Jules Verne'in "Zacharius Usta" adlı eseri, Cenevre'de yaşayan ve kusursuz saatler üreten ünlü saat ustası Zacharius'un hikâyesini anlatır. Saat maşasını icat eden Zacharius, bu başarısıyla gururlanır ve kendini Tanrı'ya eşdeğer görmeye başlar. Ancak bir gün, ürettiği tüm saatler aniden durur ve bu durum, onun hem fiziksel hem de ruhsal çöküşüne neden olur. Bu eser, bilim ve manevi değerler arasındaki çatışmayı ve kibrin insan üzerindeki etkilerini ele alır.

Jack London'ın "Bir Kuzey Macerası" adlı eseri, Homeros'un Odysseia destanını andıran, zorlu engellerle dolu, çetin ve dönüştürücü bir yolculuğun hikâyesini anlatır.

Stefan Zweig'in "Geçmişe Yolculuk" adlı eseri, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesini anlatır.

Ömer Seyfettin'in "Yalnız Efe" adlı eseri, Ege Bölgesi'nin dağlarında geçen ve halkın adalet arayışını simgeleyen etkileyici bir hikâyedir. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan bu kısaltılmış metin, genç okurlar için sadeleştirilmiş bir anlatım sunar

Charles Dickens'ın "Tuhaf Bir Yılbaşı Öyküsü" (orijinal adıyla "A Christmas Carol") adlı eseri, cimri ve huysuz bir adam olan Ebenezer Scrooge'un, Noel arifesinde geçmiş, şimdi ve geleceğin ruhları tarafından ziyaret edilerek hayatını ve değerlerini sorgulamasını anlatan klasik bir hikâyedir. Bu kısaltılmış metin, genç okurlar için sadeleştirilmiş bir anlatım sunar.

Charles Dickens'ın "Oliver Twist" adlı eseri, yetim bir çocuğun zorlu yaşam mücadelesini ve toplumun alt sınıflarındaki hayatı gözler önüne seren klasik bir romandır. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın kısaltılmış metin serisinde yayımlanan bu eser, genç okurlara yönelik sadeleştirilmiş bir anlatım sunar.

Edith Nesbit'in "Demir Yolu Çocukları" adlı eseri, Londra'nın zengin bir semtinde mutlu bir yaşam süren Roberta, Peter ve Phyllis adlı üç kardeşin, ailelerinin başına gelen bir şanssızlık sonucu büyük bir değişim yaşayan hayatlarını anlatır. Bu olayın ardından, kırsal bir bölgeye taşınan çocuklar, demir yolu yakınlarında yeni maceralara atılır ve hayatın farklı yönlerini keşfederler.

Anton Çehov'un "Hikâyeler – Kısaltılmış Metin" adlı eseri, yazarın seçkin öykülerini genç okurlar için sadeleştirilmiş bir biçimde sunar. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan bu kitap, Ergin Altay'ın hazırladığı metinleri içerir.

Charles Dickens'ın "İki Şehrin Hikâyesi" adlı eseri, Fransız Devrimi sırasında Paris ve Londra'da geçen sürükleyici bir macerayı anlatır. Yıllarca Paris'teki Bastille Hapishanesi'nde tutulan Doktor Manette, sonunda serbest bırakılır ve kızı tarafından Londra'ya götürülür. Akıl sağlığını kaybetmiş olan Doktor, burada kızıyla sakin bir yaşam kurar ve zamanla kendine gelir.

"Çocuklar İçin Nasreddin Hoca Fıkraları (Kısaltılmış Metin)", Memet Fuat tarafından derlenmiş ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitap, Nasreddin Hoca'nın mizahi ve düşündürücü fıkralarını çocuklara uygun bir şekilde sunar.

Marcus Aurelius'un "Kendime Düşünceler" adlı eseri, Roma İmparatoru'nun kendi içsel yolculuğunu ve felsefi düşüncelerini yansıtan önemli bir Stoacı felsefe metnidir. Eser, insanın erdemli bir yaşam sürmesi, tutkularını kontrol etmesi ve doğayla uyum içinde olması gerektiği gibi temaları işler.

Mihail Bulgakov'un "Usta ve Margarita" adlı eseri, 1930'lu yılların Moskova'sında geçen, şeytanın insan kılığında şehre inişiyle başlayan ve gerçeküstü olayların iç içe geçtiği bir romandır. Eser, Sovyet toplumunun bürokratik yapısını ve insan doğasının karmaşıklığını hicivli bir üslupla ele alır.

Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz Türklerinin destansı anlatılarını içeren ve Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilen bir derlemedir. Bu hikâyeler, Oğuzların geleneklerini, yaşam tarzlarını ve çeşitli olaylar karşısındaki tutumlarını coşkulu bir üslupla aktarır. Dede Korkut, ozanların piri olarak nitelendirilmiş ve destanlarında iyiliği, doğruluğu ve erdemli olmayı öğütlemiştir.

Anton Çehov'un "Üç Yıl" adlı eseri, devrim öncesi Moskova'da insan ilişkilerini, mücadeleleri ve hayal kırıklıklarını dokunaklı bir şekilde anlatan bir romandır. Eser, Pavel Andreyiç ve Yulia Sergeyevna'nın evlilikleri üzerinden, insan doğasının karmaşıklığını ve hayatın öngörülemezliğini gözler önüne serer.

Jules Verne'in "Doktor Ox'un Deneyi" adlı eseri, sakinliğiyle tanınan küçük bir kasabada, Doktor Ox'un ücretsiz aydınlatma amacıyla başlattığı bilimsel deneyin, kasaba halkı üzerindeki beklenmedik etkilerini anlatıyor.

Victor Hugo'nun "Sefiller" adlı eseri, haksız yere hapis cezası çeken Jean Valjean'ın topluma yeniden uyum sağlama çabasını ve bu süreçte karşılaştığı zorlukları anlatıyor. İyi kalpli ve yardımsever Madeleine Baba'nın gizemli geçmişi, beklenmedik olaylarla birleşerek hem onun hem de kimsesiz bir çocuğun hayatını değiştiriyor. Bu dokunaklı hikâye, adalet, merhamet ve insanlık temalarını işlerken, okurlara unutulmaz bir okuma deneyimi sunuyor.

Robert Louis Stevenson'ın "Define Adası" adlı eseri, genç Jim Hawkins'in tesadüfen ele geçirdiği bir define haritasıyla başlayan ve tehlikeli korsanlarla dolu serüvenini anlatıyor. Bu sürükleyici hikâye, okurları 18. yüzyılın gizemli adalarına ve denizlerine götürerek, macera dolu bir yolculuğa davet ediyor.

Lev Nikolayeviç Tolstoy'un "Çekirdek – Tolstoy'dan Çocuklar İçin Öyküler" adlı eseri, çocuklara ahlaki değerleri ve yaşam derslerini eğitici hikâyeler aracılığıyla aktaran bir derlemedir.

Lev Tolstoy'un "Çocukluk" adlı eseri, yazarın kendi çocukluk anılarını ve çiftlik yaşamını samimi bir dille anlattığı otobiyografik bir romandır. Bu kitap, Tolstoy'un edebi dünyasına adım atmak isteyen genç okurlar için eşsiz bir başlangıç niteliğindedir. Kısaltılmış metin olarak sunulan bu eser, çocuklara klasik edebiyatın kapılarını aralıyor.

Jules Verne'in "Denizler Altında Yirmi Bin Fersah" adlı eseri, Kaptan Nemo'nun yönetimindeki Nautilus denizaltısında geçen büyüleyici bir macerayı anlatıyor. Profesör Aronnax ve arkadaşlarının sualtı dünyasında yaşadığı olağanüstü serüvenler, okurları denizlerin derinliklerindeki gizemli ve keşfedilmemiş diyarlara götürüyor.

Jules Verne'in "On Beş Yaşında Bir Kaptan" adlı eseri, genç Dick Sand'in kaptanlık serüvenini ve karşılaştığı zorlukları anlatan, heyecan dolu bir macera romanıdır. Dick, henüz 15 yaşında olmasına rağmen, cesareti ve liderlik vasıflarıyla gemiyi güvenli bir limana ulaştırmak için mücadele eder. Bu sürükleyici hikâye, genç okurlara cesaret ve sorumluluk duygusunu aşılamayı hedefler.

Robert Louis Stevenson'ın "Kaçırılan Çocuk" adlı eseri, genç David'in ailesini kaybettikten sonra zengin amcasının yanına gitmesiyle başlayan ve kendini beklenmedik bir maceranın içinde bulmasını konu alıyor. Bu sürükleyici hikâye, çocuklara cesaret, azim ve adaletin önemini öğretirken, onları heyecan dolu bir serüvene davet ediyor.

Melanie Joyce'un "Küçük Yağmur Damlası – Doğanın Eşsiz Hikâyeleri 4" adlı kitabı, gökten düşen bir yağmur damlasının serüvenini anlatarak çocuklara su döngüsünü ve doğanın işleyişini öğretir. Renkli ve canlı çizimleriyle minik okurların ilgisini çeken bu eser, doğaya olan merakı artırır ve eğitici bir okuma deneyimi sunar.

Melanie Joyce'un "Küçük Meşe Palamudu – Doğanın Eşsiz Hikâyeleri 2" adlı kitabı, küçük bir meşe palamudunun büyüyerek kocaman bir meşe ağacına dönüşme serüvenini anlatıyor.

Andreas König'in "Tarçın'ın Kaybolan Havuçları" adlı eseri, küçük okurları sevimli tavşan Tarçın'ın gizemli macerasına davet ediyor. Hikâye, çocuklara merak duygusunu ve problem çözme becerilerini aşılamayı hedeflerken, renkli ve canlı çizimleriyle de dikkat çekiyor.

Caroline Richards'ın "Sevginin Gücü" adlı eseri, ormanda kaybolan küçük bir ayıcığın, sevgi dolu anılarını düşünerek sihirli ateşböceklerinin yardımıyla evine dönüş yolculuğunu anlatıyor. Bu dokunaklı hikâye, çocuklara sevginin ve hatıraların hayatımızdaki önemini öğretirken, onların hayal güçlerini de besliyor.

Suzanne Fossey'in "Küçük Kar Tanesi – Doğanın Eşsiz Hikayeleri 1" adlı kitabı, bir kar tanesinin serüvenini anlatarak çocuklara doğanın döngüsünü ve mevsimlerin değişimini öğretir. Renkli ve sevimli çizimleriyle minik okurların ilgisini çeken bu eser, doğaya olan merakı artırır ve eğitici bir okuma deneyimi sunar.

"Ölümcül Yumurtalar", Mihail Bulgakov'un 1924'te yazdığı ve 1925'te yayımlanan, bilimsel bir keşfin yanlış ellerde nasıl felakete yol açabileceğini anlatan hicivli bir bilimkurgu romanıdır. Dâhi zoolog Profesör Persikov'un keşfettiği kızıl ışın, canlı organizmaların üremesini hızlandırır; ancak bu buluşun bilinçsizce kullanımı, büyük bir biyolojik felakete neden olur.