Benzer Ürünler
  • “1. Dünya Savaşı Üzerine”, Bergson, Boutroux ve Johnson’un kaleminden çıkan düşünsel parçalarla 1914–1918’in ruhuna ışık tutuyor. Yahya Yeşilyurt’un çevirisiyle 104 sayfalık bu eser, savaşı kavramak isteyenlere felsefi ve tarihsel bakış kazandırıyor.
    ₺147,00
    ₺210,00
    %30 İndirim
    %30İndirim
    Yeni Ürün
  • İsmail Gezgin’in kaleminden dökülen “Gılgamış”, Mezopotamya mitinin temelinde insanlığın varoluş sorularını gündeme taşıyor. 220 sayfalık bu eser, Homo sapiens’in ölümsüzlük arayışını, ölüm gerçeğiyle çarpıcı bir şekilde yüzleştirerek mitolojik ve felsefi bir yolculuğa davet ediyor.
    ₺269,00
    ₺370,00
  • James Walvin’in “Şeker”, kölelikten neo-liberal döneme uzanan 360 sayfalık çarpıcı bir tarih eseri. Gökçen İleri çevirisiyle ocak 2025’te yayımlanan bu kitap, şekerin tek başına bir besin değil, sosyoekonomik bir güç olduğunu gösteriyor. Emek, acı ve modern beslenme alışkanlıkları bu eserde buluşuyor.
    ₺369,00
    ₺520,00
    %29 İndirim
    %29İndirim
    Yeni Ürün
  • Anthony Kaldellis, Bizans’ı yalnızca otokratik bir imparatorluk olarak değil, halkın etkin olduğu “cumhuriyet” örtüsü altındaki bir deneyim olarak yeniden tanımlıyor. Bahattin Bayram’ın çevirisiyle 376 sayfalık bu eser, imparatorluk tarihine farklı bir pencere açıyor.
    ₺379,00
    ₺550,00
    %31 İndirim
    %31İndirim
    Yeni Ürün
  • “Persler: Büyük Krallar Çağı”nda Llewellyn‑Jones, Kyros’tan Kserkses’e Ahameniş İmparatorluğunu, İran yazıtları ve arkeolojik kaynaklarla yeniden canlandırıyor. 480 sayfalık özenli çevirilerle, imparatorluğun siyasi entrikalarından kültürel çeşitliliğine tarihi bir panorama sunuluyor.
    ₺489,00
    ₺670,00
    %27 İndirim
    %27İndirim
    Yeni Ürün

12 Mart'ın Balyoz'u

0.0
Para Puan : 1000
Fiyat : ₺120,00
Barkod : 9789752466357
:
“Beni Pazartesi günü aldılar. Yazıhanenin asansörüne biniyordum. Bir el hafifçe omuzuma dokundu. İkimiz de irkilmedik. Asansörün kapısının bir kanadını açmıştım. “Şubeye kadar gideceğiz” dedi ve gözüyle, başıyla kapıya yürümemi isteyen bir işaret yaptı. Elimde çantam vardı. İçinde o seninle nereye saklayacağımızı bilemediğimiz hikâye. Hani evde oturup sekiz-on nüsha çoğaltarak oraya buraya dağıttığımız hikâye. Biliyorum, sen bu hikâyeden vazgeçmemi hiç istememiştin. “Kitaba girmesin” diyen avukatımıza da bir güzel kızmıştın, biliyorum. “Tavrımızı aykırı olana göre değil, aykırı olmayana göre uygulayacağız” demiştin de ben üstüne üstüne gitmekten yana da, hikâyeyi tümden yırtıp atmaktan yana da olamamıştım. Neyse, işte çantada o hikâye vardı.”

“Bana kalırsa, dışarıyı düşünmemeli bir tutuklu. Dışarıyı da unutmamalı hiç. Sen bunu sağlıyorsun mektuplarınla. Artık mektupların yakalanmasından da korkmuyorum. Bize adamlıklarını günde beş on kez tabancalarını okşayarak anlatmaya çalışanlar, bu mektupları okuduklarında sanırım ya da hiç sanmam ki anlasınlar çürümüş yalnızlıklarını ve hiç sanmam ki bunların birisinin insanlaşabileceğini. Yine de kapıp koyuverme…”
Yazar Adı
Tanju Cılızoğlu
Baskı Sayısı
1. Baskı
Kağıt Cinsi
Şamua
Kapak Türü
Karton Kapak
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2020
Sayfa Sayısı
240
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR