Benzer Ürünler
  • Limni ve Malta Mektupları, Ziya Gökalp’in sürgün yıllarında kaleme aldığı, düşünce dünyasını ve dönemin siyasi atmosferini yansıtan tarihi öneme sahip bir eserdir. Bu özel baskı, araştırmacılar ve meraklı okurlar için önemli bir kaynaktır.
    ₺465,00
    ₺590,00
    %21 İndirim
    %21İndirim
    Yeni Ürün
  • Lanzarote Defterleri – 2. Kitap, José Saramago’nun Kırmızı Kedi çevirisiyle yayımlanan sürgün günlüğüdür. 3 Ocak–31 Aralık 1994 tarihlerini kapsayan bu kitapta yazar Lanzarote’deki hayatını, edebiyat dışındaki mücadeleleri, gönüllü sürgünlüğü ve çağının politik atmosferini kendine özgü duyarlılıkla kaleme alıyor.
    ₺252,00
    ₺350,00
    %28 İndirim
    %28İndirim
    Yeni Ürün
  • Mamak Karanlığında Tecrit 1: Arka, bir mahkûmun yalnızlıkla, sistemle ve kendi iç sesiyle hesaplaştığı çarpıcı bir anlatı sunuyor. Mehmet Kaya’nın kaleme aldığı bu roman, Mamak Cezaevi’nin karanlık koridorlarında geçen sert ve etkileyici bir içsel yolculuğu gözler önüne seriyor.
    ₺175,00
    ₺240,00
    %27 İndirim
    %27İndirim
    Yeni Ürün
  • Rodos’tan Karşıyaka’ya – 1685 Sokak, köklerini arayan bir ailenin geçmişle bugünü buluşturan duygu yüklü hikayesini anlatıyor. Zuhal İzmirli’nin yalın ve içten anlatımıyla, Rodos’tan İzmir’e uzanan bu yolculuk, okuru zamanın sokaklarında yürütüyor.
    ₺146,00
    ₺200,00
  • Sadruddin Zahidyar’ın “Göçle Büyüyen Rüyalar”ı, kaybedilen yuva, imkânsızlık ve yeniden doğuş temasını derinlemesine işleyen içten bir çocuk-hayat hikâyesi. Sessiz dualar eşliğinde büyüyen bir rüyanın izini taşıyor. Çelik Yayınevi kalitesiyle duygusal bir okunma deneyimi sunuyor.
    ₺159,00
    ₺250,00
    %36 İndirim
    %36İndirim
    Yeni Ürün

Günlükler (1946-1949) - Modern Klasikler

0.0
Para Puan : 1000
Fiyat : ₺120,00
Barkod : 9789750814082
:
Önemli olan, sözcüklerin arasındaki ifade edilemeyen beyaz alandır. (...) Bizim çabamız söylenebilen her şeyi dile getirmek olmalı; dil, giz olmayan her şeyi yontup atan bir keski gibi ve her şeyin söylenmesi bir uzaklaşma anlamına geliyor. Bu nedenle dile getirilen her şeyin bir zaman sonra belli bir boşluğa gömülmesi ürkütmemeli bizi. (...) Dil, keski kullanan heykeltıraş gibidir: boşluğu, söyleneni, gize karşı, canlı olana karşı öne çıkarır. Gizi parçalama tehlikesi her zaman mevcut; diğer bir tehlike de, gizi, henüz bitmemiş şekilsiz bir kütle olarak bırakmak, ortaya çıkarmamak, ele geçirmemek, dile getirilmesi mümkün olandan kurtarmamak, yani son yüzeyine nüfuz etmemek. Yoksa bu söylenebilir olanın yüzüyi, aslında gizin yüzeyiyle aynı şey olması gereken bu konusuz yüzey, dağ ile gökyüzü arasındaki çizginin ortadan kalktığı, sadece tin için varolan, doğada olmayan bu yüzey, biçim dediğimiz şey mi acaba? Bir tür sesli sınır - İsviçre edebiyatının önde gelen, dünyaca tanınmış yazarlarından Max Frisch, Günlükler'inin 1946-1949 yıllarını kapsayan bu ilk cildinde İkinci Dünya Savaşı'nın büyük yıkımının ardından, yolculuklarını, şehirleri, entelektüel dünyanın meselelerini ve son derce kişisel olayları okurun ilgisini toplayacak bir açıdan, "İsviçreliliğe özgü bir mesafe"den ve mimar bakışıyla değerlendirerek kaleme alıyor. Max Frisch, edebi tür olarak günceyi edebiyat içinde büyütüyor, dili olanaklarıyla ve çeşitlemeleriyle güncenin alanını genişletiyor.
Yazar Adı
Max Frisch
Çevirmen
Dilman Muradoğlu
Baskı Sayısı
2. Baskı
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Kapak Türü
Karton Kapak
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2018
Sayfa Sayısı
362
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR